31 Ağustos 2010 Salı
Bakidir Sonlar
22 Ağustos 2010 Pazar
Siyah Kadın
Kalakaldı yerinde
Yıllanmış gözyaşlarıyla
Aynada veda edercesine baktı kendine
Ve yağmurun kollarına atıldı
İlk kez bu denli parlaktı siyah kadın
Gözleri bile gülüyordu belki de
Ama bu koca çığlıkların içinde farkına varması güçtü
Koşarak sıyrılması gerekliydi çığlıkların arasından.
Mikroptu o çığlıklar yapışkan ve inatçı
Koştu , koştu , koştu huzura doğru
Bir el uzakta aslında huzur
Bir o kadar da dokunulması imkansız
Dokununca yok olan baloncuk misali narin
Ve içinde sadece huzur olan
O ki özlenen yüce his
O ki bulunması zor bir düş
Ama yaklaşmış olmalı artık
Bir adım atsa sanki huzura ermiş olacak
Ya da bütün büyü bozulacak...
16 Ağustos 2010 Pazartesi
Belirsizken zaman bulunabilir mi çıkış ? İnsanlardan ne kadarını satın alabiliriz sadakatin ? Güven yenilenebilir bir olgu mu peki ? Bu sorulara cevap aramak yerine , harekete geçmeye kararlıyım . Planlamadan hayatı yürümek hatta zaman zaman koşmak .Nefesim kesilene kadar . Zamanı yakalamayı değil geçmeyi başarabilmeliyim .Belki böylece doldururum boşlukları . Hataları silemem ama başa çıkabilirim onlarla . Evet artık duraktan ayrılma vakti gelip çattı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)